11 Aralık 2017 Pazartesi

TİBET'İN GENÇLİK PINARI





Adını ilk defa bir dost meclisinde duymuştum. Enerjimi yükseltmem için bu kitabı okuyarak bahsedilen asanaları yapmamı tavsiye eden çok sevdiğim ve saydığım bir büyüğümdü. Kendisi de düzenli olarak uyguluyordu. Ama bana hareketler ve sonuçları hakkında bundan daha fazla bir açıklama yapmadı. “Bu hareketleri yapmaya başla, vücudundaki enerji dengelenecek.”
Kitabı hemen edindim. İki ciltten oluşan kitabın ilk cildi incecikti. Elime aldığım gibi bitirmiştim. Yazanlar benim için akıl sınırlarını zorlayan şeylerdi. Emekli bir İngiliz Subayı bizzat Tibet’e giderek bu kadim bilgiyi öğrenmiş ve büyük sırrı batıya tanıtmıştır. Bu esnada kendi de hareketleri yaptığı için Tibet dönüşü arkadaşlarının tanıyamadığı derecede gençleşmiş, sırrı paylaştıktan sonra da ortadan yok olmuştu. Hareketlerin kökenine ilişkin açıklamaları bir spekülasyon olarak kabul ettim. Benim için önemli olan tavsiyeyi aldığım kişiye olan güvenimdi. Bu nedenle aklıma yatmayan şeyleri zihnimin bir kenarına koydum ve hareketleri yapmaya başladım. Aynı sebepten dolayı yazı boyunca “Tibetan rites” ‘Tibet ayinleri’ şeklinde zikredilen hareketler için “asana”, “egzersiz” ve “hareket” gibi daha nötr kelimeler kullanmayı tercih ettim. 
Tibet’in Gençlik Pınarı egzersizleri beş asanadan oluşuyor. Aslında altıncı bir asana daha var. Ama bu asanayı yapmaya karar vermeden önce hayatınızda cinsellikten feragat etmeniz gerekiyormuş. Eğer bu karar doğrultusunda altıncı asana da uygulanırsa hareketlerin etkisi daha artıyormuş. Ritüele başlamanın en önemli şartı hareketleri düzenli yapma konusunda tutarlı olmanız. Haftada en fazla bir kaytarma kabul edilebiliyor. Daha fazla yapıldığı takdirde beklenen etkinin sağlanamadığı ifade ediliyor. İster sabah ister akşam uygulanabiliyor. Genellikle öğle saatlerinde yapılmasındansa sabah o da mümkün değilse akşam yapılması tavsiye ediliyor. Beş hareketi günde üçer kez yaparak başlıyorsunuz. İlk hafta hareketlerin yapılması iki-üç dakika sürüyor. Bir hafta boyunca bu şekilde devam ettikten sonra ikinci hafta tekrar sayısını 5’e çıkarıyorsunuz. Sonraki hafta 7, 9, 11 diye ikişer artarak gidiyor ve onuncu hafta 21 tekrar yaparak tekrar sayısını sabitliyor ve bu şekilde devam ediyorsunuz. Her bir hareketin 21’er kere yapılması günde yaklaşık olarak 15 dakika alıyor.

Hareketlere başladığım bir Nisan ayıydı. İlk birkaç hafta azimle hareketleri yapmaya devam ettim. Ama samimiyetle itiraf edeyim, bariz bir fayda beklemeden yaptım. Tavsiye eden kişinin andığı genel faydanın dışında internet üzerinden araştırma yapmadım. Beklentiye girmedim. Zaten hareketlerin hepsi bana kendimi çok iyi hissettiriyor, vücudumu esnetiyordu. İlk belirgin etkiyi anksiyetemi kontrol altına alabildiğimde fark ettim. Sevdikleri için sürekli bir endişe taşıma halinde olan ben, artık aklıma kötü şeyleri getirmiyordum. Ancak bunu hareketlere bağlamam birkaç gözlemden sonra olacaktı. İkinci doğrudan etki migren ataklarımın aniden sona ermesiydi. Yıllardan beri ayda beni en az iki kere ziyaret eden migren nöbetlerin üç-dört gün sürüp o günleri zehrettiği zamanları hatırlıyorum. Tibet’in gençlik pınarı hareketlerini düzenli yaptığım bir buçuk yıl içinde sadece bir kez, 14 kilometrelik bir trekking parkurunu tamamlayım derken bedenimi susuz bırakınca migren atağı geçirdim. Hareketleri yapmaya başladıktan sonra bir muazzam etki daha gerçekleşti. Genellikle dans etme konusunda utangaç ve bastırılmış bir tip olan ben içimde büyük bir dans etme arzusu hissetmeye başladım. Kapı gıcırtısına piste fırladığım bir dönem böyle başlamıştı. 
Bu arada hareketlere öyle büyük bir minnet duyuyordum ki atlamak zorunda kalmak içimde bir çeşit ihanet duygusu yaratıyordu. Sağlıklıysam ve evdeysem bir sıkıntı yoktu. Ama ya otellerde kalmak zorunda olduğum zamanlar? Uzun süreli kalışlarda yanımda büyükçe bir plaj havlusu getirerek sorunu çözüyordum. Ama bu arada çok vahim bir hata yaptım. Otel odasının zemininin hijyenine güvenmediğim için yukarı bakan köpek hareketini yatağın üstünde yapayım derken sol bileğimde kocaman bir fındık belirdi! Bu sorunu nasıl çözdüğümü ilerleyen zamanlarda nöral terapiyle ilgili yazımda ele almayı arzu ediyorum. 
Hareketlerin uygulanmasında en önemli uyarı bedeni zorlamamak. Örneğin ilk hareket olan dönme hareketi baş dönmesine yol açıyorsa bir kez yapılıp bir sonraki harekete geçilebilir. Yukarıda andığım ve tamamen benim hatam olan durum haricinde ben bu hareketlerin büyük faydalarını gördüm. İnternette ufak bir gezinti yaparsanız benim gibi fayda görenlerin yazdığı birçok yazı bulacaksınız. Hareketlerin ağaran saçları yeniden eski renginde çıkartmaya başladığına ilişkin de ifadeler var. Güvendiğim bir yakınım, arkadaşının annesinin hareketleri yapmaya başladıktan sonra saçlarının beyazlamasının durarak yeni saçların eski renginde gelmeye başladığını söylemişti. Çevremde bu hareketleri yaymaya çok gayret ettim. Ağır bir depresyon geçirmekte olan arkadaşım (kendisi de bir skeptik) birkaç hafta uygulamadan sonra ruhen ve bedenen kendini mükemmel hissettiğini söylemiş ve “Plasebo bile olsa harika bir şey!” demişti. 
Bu hareketlerin çalışma ilkesi plasebo mu yoksa bilimsel ya da spiritüel bir açıklama var mı, ben bilemem. Benim durumumda plasebo etkisi olması çok muhtemel değil. Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi hareketleri yapmaya bir beklentiyle başlamadım. Birkaç hafta sonra gerçekleşen Ancak Tibet’in Gençlik Pınarı’nın ikinci cildinde hareketlerin neden çok etkili olduğuna ilişkin argümanlar var. Bu beş hareketin kadim bir bilgi olduğu ve Tibet’in dağlarından binlerce yıl sonra indiği belirtildikten sonra her bir hareketin vücudun önemli enerji yollarını stimüle ettiği yazılıyor. Örneğin hareketlerden üçüncüsü tiroid hormonunu dengelemek gibi bir işleve sahip. Bununla birlikte yeme alışkanlıklarına ilişkin bazı tüyolar da verilmiş. Öğünlerde çok fazla türde yemeği birbirine karıştırmamak gibi tavsiyeler var.  
Kısacası, günde sadece 15 dakikanızı ayırarak vücudunuza bir iyilik yapmak istiyorsanız bu beş hareketi şiddetle tavsiye ediyorum. Bedeninizi zorlamadığınız ya da benim gibi çok yumuşak zeminde denemediğiniz sürece faydalanacağınızı düşünmekle birlikte hareketler için güzel bir yergi kaleme alan Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon’un kişisel web sitesindeki yazısına muhakkak bir göz atmanızı öneririm.

 


3 yorum:

  1. merhabalar,
    nevşah fidan'la ilgili google'larken buldum sizi, yazılarınızı severek okudum :) prof dr tunc alp kalyon'un sitesindeki yazının linkini göndermeniz mümkün mü, sitede bulamadım.
    çok teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilginiz için çok teşekkür ederim. Sayenizde hocanın soyadını yanlış yazdığımı da fark ettim. İşte yazının linki: http://tuncalpkalyon.com/2008/09/22/tibetin-genclik-pinari-hakkinda-gorus/
      iyi okumalar

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

TRANSANDANTAL MEDİTASYON (2)

TRANSANDANTAL MEDİTASYON (2) Bu yazıyı, her dakikası zor geçen bir yılın ardından bloğa yeniden yazmam için beni harekete geçiren pos...