2012 yılının Kasım ayında bir arkadaşımın teşvikiyle İzmir Best Western Hotel'de düzenlenen bir nefes atölyesine katıldım. Benim için randevu alan arkadaşım çalışmaya gelemeyeceğini söyleyince tek başıma büyük bir hevesle atölyeye katılmak üzere yola koyuldum. Uzun zamandır nefesle ilgili okumalar yapıyor, biran önce bu çalışmayı yapmak istiyordum.
Otel'in en üst katındaki geniş alan konferans verilecek sandalyelerle dolu bir alanı ve sonrasında nefes çalışmasına uygun minderlerle kaplı bir mekânı içeriyordu. Elli-atmış kişilik olduğunu tahmin ettiğim çoğunluğu kadınlardan oluşmuş topluluk olarak beklemeye başladık. Ortada organizasyonu düzenleyen takımdan kadınlar dolanıyordu. Ama içlerinden birisi vardı ki etrafındakilere tepeden bakan tavırları ve fütursuzca çiğnediği sakızıyla dikkatimi çekmişti. İçimden "İnşallah Nevşah Fidan sakızını ağzını aça aça çiğneyen kişi değildir, yok yok değildir canım, olur mu" dedim. Tabii ki beş-on dakika sonra tam da o kişi konuşma yapmak üzere sahneye çıktı. O anda çıkıp gitmeyi samimiyetle düşündüm. Birincisi bence olması gerektiğinden daha fazla kalabalık vardı. Hava ironik bir şekilde oksijensizdi. İkincisi sandalyemden kalkıp kapıya ilerlemem için bir sürü insanı rahatsız edip bütün kalabalığın önünden geçmem icap edecekti. Bugün bakınca bu satırların yazılmasına vesile olması dışında bu deneyimin bana uzun vadede zarar verdiğini görüyorum. Neden olduğunu birazdan anlatacağım.
Fidan olduğunu öğrendiğim kişi spiritüel guru olduğunu iddia eden birçok kimsenin anlattığı o klişe hikâyeyle başladı. Kendisi aslında çok mutsuz, depresif bir insandı. Kendiyle sürekli kavga halinde olan, zihni kaygılı biriydi (Nedense bana o anda da pek barışık görünmemişti.). Ta ki nefesle tanışana kadar... Nefes sayesinde "aydınlanmış", daha ruhani bir insan olmuş, kendiyle, çevreyle barışmış, daha şanslı, daha mutlu birine dönüşmüş, cildi güzelleşmiş, gençleşmiş, ve sıkı durun, daha fit olmuştu. Nefes sayesinde sadece Tibet'in Gençlik Pınarı asanalarını yaparak incecik kalmayı başarıyordu. Yani sadece Nevşah Fidan'la nefes çalışmak suretiyle hayatta bütün sorunlarınızı çözebilirdiniz. Bir haftalık kursun müşterilerine vaat ettiği işte böyle bir mucizeydi. Kursun sonunda "nefesiniz açılacak" ve hayatınızda mucizeler gerçekleşmeye başlayacaktı.
Bunları dinledikten sonra atölye aşamasını gerçekleştirmek üzere sandalyelerimizden kalkarak minderlerle kaplı yere doğru harekete geçtik. Oradan ayrılma planım bir an için gene aklıma gelse de bu kadar dayandın, dur bakalım nasıl bir şeymiş diyen iç sesimi dinleyerek minderli salona yöneldim. Bu arada konferans alanıyla workshop'un yapılacağı yer arasına satmak üzere konmuş, yanlış hatırlamıyorsam onar liraya satılan kitap dikkatimi çekti: Spiritüella. Spiritüella Nevşah Fidan oluyordu.
Onca kişi tıkış tıkış vaziyette salonda minderlere uzandık. Bu anıları şu anda çağırırken hoşlanmadığımız anılara uyguladığımız gibi, bazı yerleri sildiğimi görerek hayrete düştüm. Salonda her iki-üç kişiye birer kişi denk gelecek şekilde nefes koçu bulunmaktaydı. Benim şansıma hoş bir genç hanım düşmüştü. Bir pet şişenin kapağı açık vaziyette kesilmiş ağız kısmını elime verdiler. Bu arada Nevşah Fidan açıklama yaptı: Bu pet şişeler kullanılmış değildi. Yani ağzımıza almaktan çekinmemizi gerektiren bir durum yoktu. Pet şişenin ağız kısmını ağzımıza koyarak bize söylendiği şekilde hızlı hızlı ağız nefesi almaya başladık. Bana bu uygulama saatlerce sürmüş gibi geldi. Zannediyorum 10-15 dakika kadar bu şekilde egzersiz yaptık. Sonrası korkunç... Bu aşamada aklımda kalanlar: Ağzım kupkuru, korkunç bir tat... Ortamın oksijeni kıt kirli havasını ağzımdan alıyor olmanın verdiği tedirginlik... Karataş'ın kış akşamı kömür kokan havasını içine çekmiş mantoların, kıyafetlerin arasında bir koku bombardımanı. Nefes koçu genç kadın bacakları iki yanımda olmak üzere üstüme çömelmiş... Zaten bir sürü tanımadığım kişiyle dip dibe uzanmışım, bir de üstümde bir genç kadın! Bu arada panik atak geçiren iki kişinin çığlık ve ağlamaları... Zannediyorum en kötüsü buydu. Ağız nefesi panik atak krizlerini tetiklediği için atölyeye katılan iki kişi panik atak geçirmişti.
Atölye bitince bu mucizevi! deneyimi üstüne bir de para vererek tekrar deneyimlememiz için davet edildik. 2012 yılı rakamıyla 5 bin lira gibi bir paradan bahsediliyordu. O aşamada derin bir hüzün hissettim. Bir kış gecesi sevimsiz bir seminer alanına doluşmuş, floresan ışıklı, oksijensiz ortamda kesik pet şişeler ağzımızda, soluduğumuz nefesten hayır bekleyen bizleri düşündüm. Nefes çalışmalarını açık açık ticarete dönüştürmüş, özgüveni tavan yapmış kendini spiritüel sanan ya da sandıran bu kadını düşündüm, bu nefes koçundan medet uman, hayatında nedense mucize bekleyen biz insanları düşündüm. Başım döne döne oteli terk ettim.
Peki ya sonrası... Sevgili doktorum Doğu Yıldırım tarafından nefes terapisinin çok işe yarayabileceğini çok uzun zaman önce öğrenmiş olmama rağmen bu deneyimin ardından yaklaşık beş yıl kadar nefes çalışmalarından uzak durdum. Ta ki bir gün bir arkadaşım beni arayıp harika bir nefes eğitmeniyle tanıştığını, Pranayama adı verilen nefes tekniğini almaya başladığını söyleyene kadar. Bana bu eğitmeni tavsiye eden arkadaşımın eğitmen hakkında söylediği ve benim için hemen akabinde kendisini aramamı sağlayan sözleri de yazarak bu deneyimi paylaşmayı bir başka zamana bırakıyorum: Arkadaşım nefes eğitimi veren genç hanımın çok sakin ve dingin yaradılışlı olduğunu, herhangi bir şişik ego tavırları sergilemediğini, bilgi ve öğretim açısından da çok umut vaat ettiğini ifade etmişti ki sonradan bu söylediklerine yüzde yüz katılacaktım.
Fidan'ın önderliğini yaptığı bu mucizevi nefes kurslarına dönecek olursak, ben elbette ki bu kurslara katılmadım. Burada sebeplerini tek tek paylaşmak isterim:
1- En önemli sebep, tanıtım sırasında, para uğruna son derece sağlıksız bir ortama onlarca kişinin tıklım tıklım doldurulup uygun olmayan koşullar altında demonstrasyon yapılmasına göz yumulmasıdır. İki kişinin panik atak geçirmesi çok ciddi bir geri bildirimdi ama ekibin bunu dikkate aldığını düşünmüyorum. Olabildiğince fazla kişiyi nefes kampına kayıt ettirme derdine düşmüşlerdi.
2- Spiritüella Nevşah Fidan'da hiçbir spiritüel derinlik emaresi göremedim. Daha sonra kendisini televizyonda gördüğümde de, tesadüfen bir arkadaşımın paylaştığı facebook güncellemesinde yazdığı kibirli satırları okuduğumda da bu gözlemim teyit oldu.Televizyonda sarfettiği cahilce laflar (eşcinseller iyi nefes alamadıkları için eşcinsel oluyormuş), kendini çok güzel ve başarılı bulduğunu ifade etmesi çok ama çok patetikti. Onun için üzüldüm (Çok da üzülmedim).
3- Mucize! kursunun web sitesini inceledim. Sekiz günlük programı doldurmak için bulunan dolgu malzemeleri konulara biraz olsun ilgi duyan herkesin bulabileceği, bilebileceği konular. Bakın neler var: Tibet'in Gençlik Pınarı (internet sitelerinden beş dakikada, bedava öğrenebileceğiniz bir hareket dizisi), Eckhart Tolle (binlerce yıldır bilinen mindfulness kavramını modern ve sıkıntılı insana anlatarak milyonlar satmış yeni çağ gurusu. Spiritüella'yla ortak yanları ikisinin de çok depresif insanlarken birden ermeleri. Güzel şeyler söyler, 20 liraya alıp okuyabilir, youtube'dan videolarını izleyebilirsiniz.), 20 günlük bereket planı (isteyin olsun diyen yeni çağ şarlatanlıklarından bir diğeri) vesaire vesaire...
4- Malum kursa bizzat katılmış kimselerin de sitenin görünür bir yerinde açık kimlikleri verilmek suretiyle zikredildiklerini görüyoruz. Burada çok ilginç bir ayrıntı gözüme ilişiyor. En başta yer alan dokuz kişi zengin ve tanınmış olmalarından mütevellit, fotoğraf ve meslekleriyle tanıtılırken sonra gelen ölümlüler sadece adları ve izlenimleriyle sayfayı süslemiş. Bu da bir başka spiritüella ayrıntı.
5- Aynı site ne olduğu belli olmayan "triple vortexli plaka/tespih/kolye" diye bir şeyi beş yüzer liraya pazarlıyor. Kimbilir hangi hakikati bulmaya yardımcı olacaksa...
Bu liste daha uzar gider... Yiyip yiyip zayıflatan hap içerek zayıflamak isteyen kilolular gibi, zamane insanı da beş günde gerçekleşecek mucize kurslarına bel bağlıyor. Onların zaaflarını sömürecek şartalan bol. İnanacak olduktan sonra üç-beş günde içinizdeki dişiliği keşfetmek, içinizdeki guruyla tanışmak, içinizdeki zincirleri kırmak vs vs yüklüce bir parayı gözden çıkardıktan sonra kolaycacık oluveriyor. Bu yöntemlerin ortak yönü minimum çaba, maksimum değişim vaat etmesi. Nevşah Fidan örneğinin en acınası çelişkilerinden biri de kendini çok güzel çok başarılı falan bulan bir spiritüellanın sizi "hakikat"le tanıştırmayı vaat etmesi. Ama tabii ki spiritüellalar için "hakikat"in tanımı yeryüzünde bir yerlerde, birilerinin cüzdanında saklı olmalı.
Otel'in en üst katındaki geniş alan konferans verilecek sandalyelerle dolu bir alanı ve sonrasında nefes çalışmasına uygun minderlerle kaplı bir mekânı içeriyordu. Elli-atmış kişilik olduğunu tahmin ettiğim çoğunluğu kadınlardan oluşmuş topluluk olarak beklemeye başladık. Ortada organizasyonu düzenleyen takımdan kadınlar dolanıyordu. Ama içlerinden birisi vardı ki etrafındakilere tepeden bakan tavırları ve fütursuzca çiğnediği sakızıyla dikkatimi çekmişti. İçimden "İnşallah Nevşah Fidan sakızını ağzını aça aça çiğneyen kişi değildir, yok yok değildir canım, olur mu" dedim. Tabii ki beş-on dakika sonra tam da o kişi konuşma yapmak üzere sahneye çıktı. O anda çıkıp gitmeyi samimiyetle düşündüm. Birincisi bence olması gerektiğinden daha fazla kalabalık vardı. Hava ironik bir şekilde oksijensizdi. İkincisi sandalyemden kalkıp kapıya ilerlemem için bir sürü insanı rahatsız edip bütün kalabalığın önünden geçmem icap edecekti. Bugün bakınca bu satırların yazılmasına vesile olması dışında bu deneyimin bana uzun vadede zarar verdiğini görüyorum. Neden olduğunu birazdan anlatacağım.
Fidan olduğunu öğrendiğim kişi spiritüel guru olduğunu iddia eden birçok kimsenin anlattığı o klişe hikâyeyle başladı. Kendisi aslında çok mutsuz, depresif bir insandı. Kendiyle sürekli kavga halinde olan, zihni kaygılı biriydi (Nedense bana o anda da pek barışık görünmemişti.). Ta ki nefesle tanışana kadar... Nefes sayesinde "aydınlanmış", daha ruhani bir insan olmuş, kendiyle, çevreyle barışmış, daha şanslı, daha mutlu birine dönüşmüş, cildi güzelleşmiş, gençleşmiş, ve sıkı durun, daha fit olmuştu. Nefes sayesinde sadece Tibet'in Gençlik Pınarı asanalarını yaparak incecik kalmayı başarıyordu. Yani sadece Nevşah Fidan'la nefes çalışmak suretiyle hayatta bütün sorunlarınızı çözebilirdiniz. Bir haftalık kursun müşterilerine vaat ettiği işte böyle bir mucizeydi. Kursun sonunda "nefesiniz açılacak" ve hayatınızda mucizeler gerçekleşmeye başlayacaktı.
Bunları dinledikten sonra atölye aşamasını gerçekleştirmek üzere sandalyelerimizden kalkarak minderlerle kaplı yere doğru harekete geçtik. Oradan ayrılma planım bir an için gene aklıma gelse de bu kadar dayandın, dur bakalım nasıl bir şeymiş diyen iç sesimi dinleyerek minderli salona yöneldim. Bu arada konferans alanıyla workshop'un yapılacağı yer arasına satmak üzere konmuş, yanlış hatırlamıyorsam onar liraya satılan kitap dikkatimi çekti: Spiritüella. Spiritüella Nevşah Fidan oluyordu.
Onca kişi tıkış tıkış vaziyette salonda minderlere uzandık. Bu anıları şu anda çağırırken hoşlanmadığımız anılara uyguladığımız gibi, bazı yerleri sildiğimi görerek hayrete düştüm. Salonda her iki-üç kişiye birer kişi denk gelecek şekilde nefes koçu bulunmaktaydı. Benim şansıma hoş bir genç hanım düşmüştü. Bir pet şişenin kapağı açık vaziyette kesilmiş ağız kısmını elime verdiler. Bu arada Nevşah Fidan açıklama yaptı: Bu pet şişeler kullanılmış değildi. Yani ağzımıza almaktan çekinmemizi gerektiren bir durum yoktu. Pet şişenin ağız kısmını ağzımıza koyarak bize söylendiği şekilde hızlı hızlı ağız nefesi almaya başladık. Bana bu uygulama saatlerce sürmüş gibi geldi. Zannediyorum 10-15 dakika kadar bu şekilde egzersiz yaptık. Sonrası korkunç... Bu aşamada aklımda kalanlar: Ağzım kupkuru, korkunç bir tat... Ortamın oksijeni kıt kirli havasını ağzımdan alıyor olmanın verdiği tedirginlik... Karataş'ın kış akşamı kömür kokan havasını içine çekmiş mantoların, kıyafetlerin arasında bir koku bombardımanı. Nefes koçu genç kadın bacakları iki yanımda olmak üzere üstüme çömelmiş... Zaten bir sürü tanımadığım kişiyle dip dibe uzanmışım, bir de üstümde bir genç kadın! Bu arada panik atak geçiren iki kişinin çığlık ve ağlamaları... Zannediyorum en kötüsü buydu. Ağız nefesi panik atak krizlerini tetiklediği için atölyeye katılan iki kişi panik atak geçirmişti.
Atölye bitince bu mucizevi! deneyimi üstüne bir de para vererek tekrar deneyimlememiz için davet edildik. 2012 yılı rakamıyla 5 bin lira gibi bir paradan bahsediliyordu. O aşamada derin bir hüzün hissettim. Bir kış gecesi sevimsiz bir seminer alanına doluşmuş, floresan ışıklı, oksijensiz ortamda kesik pet şişeler ağzımızda, soluduğumuz nefesten hayır bekleyen bizleri düşündüm. Nefes çalışmalarını açık açık ticarete dönüştürmüş, özgüveni tavan yapmış kendini spiritüel sanan ya da sandıran bu kadını düşündüm, bu nefes koçundan medet uman, hayatında nedense mucize bekleyen biz insanları düşündüm. Başım döne döne oteli terk ettim.
Peki ya sonrası... Sevgili doktorum Doğu Yıldırım tarafından nefes terapisinin çok işe yarayabileceğini çok uzun zaman önce öğrenmiş olmama rağmen bu deneyimin ardından yaklaşık beş yıl kadar nefes çalışmalarından uzak durdum. Ta ki bir gün bir arkadaşım beni arayıp harika bir nefes eğitmeniyle tanıştığını, Pranayama adı verilen nefes tekniğini almaya başladığını söyleyene kadar. Bana bu eğitmeni tavsiye eden arkadaşımın eğitmen hakkında söylediği ve benim için hemen akabinde kendisini aramamı sağlayan sözleri de yazarak bu deneyimi paylaşmayı bir başka zamana bırakıyorum: Arkadaşım nefes eğitimi veren genç hanımın çok sakin ve dingin yaradılışlı olduğunu, herhangi bir şişik ego tavırları sergilemediğini, bilgi ve öğretim açısından da çok umut vaat ettiğini ifade etmişti ki sonradan bu söylediklerine yüzde yüz katılacaktım.
Fidan'ın önderliğini yaptığı bu mucizevi nefes kurslarına dönecek olursak, ben elbette ki bu kurslara katılmadım. Burada sebeplerini tek tek paylaşmak isterim:
1- En önemli sebep, tanıtım sırasında, para uğruna son derece sağlıksız bir ortama onlarca kişinin tıklım tıklım doldurulup uygun olmayan koşullar altında demonstrasyon yapılmasına göz yumulmasıdır. İki kişinin panik atak geçirmesi çok ciddi bir geri bildirimdi ama ekibin bunu dikkate aldığını düşünmüyorum. Olabildiğince fazla kişiyi nefes kampına kayıt ettirme derdine düşmüşlerdi.
2- Spiritüella Nevşah Fidan'da hiçbir spiritüel derinlik emaresi göremedim. Daha sonra kendisini televizyonda gördüğümde de, tesadüfen bir arkadaşımın paylaştığı facebook güncellemesinde yazdığı kibirli satırları okuduğumda da bu gözlemim teyit oldu.Televizyonda sarfettiği cahilce laflar (eşcinseller iyi nefes alamadıkları için eşcinsel oluyormuş), kendini çok güzel ve başarılı bulduğunu ifade etmesi çok ama çok patetikti. Onun için üzüldüm (Çok da üzülmedim).
3- Mucize! kursunun web sitesini inceledim. Sekiz günlük programı doldurmak için bulunan dolgu malzemeleri konulara biraz olsun ilgi duyan herkesin bulabileceği, bilebileceği konular. Bakın neler var: Tibet'in Gençlik Pınarı (internet sitelerinden beş dakikada, bedava öğrenebileceğiniz bir hareket dizisi), Eckhart Tolle (binlerce yıldır bilinen mindfulness kavramını modern ve sıkıntılı insana anlatarak milyonlar satmış yeni çağ gurusu. Spiritüella'yla ortak yanları ikisinin de çok depresif insanlarken birden ermeleri. Güzel şeyler söyler, 20 liraya alıp okuyabilir, youtube'dan videolarını izleyebilirsiniz.), 20 günlük bereket planı (isteyin olsun diyen yeni çağ şarlatanlıklarından bir diğeri) vesaire vesaire...
4- Malum kursa bizzat katılmış kimselerin de sitenin görünür bir yerinde açık kimlikleri verilmek suretiyle zikredildiklerini görüyoruz. Burada çok ilginç bir ayrıntı gözüme ilişiyor. En başta yer alan dokuz kişi zengin ve tanınmış olmalarından mütevellit, fotoğraf ve meslekleriyle tanıtılırken sonra gelen ölümlüler sadece adları ve izlenimleriyle sayfayı süslemiş. Bu da bir başka spiritüella ayrıntı.
5- Aynı site ne olduğu belli olmayan "triple vortexli plaka/tespih/kolye" diye bir şeyi beş yüzer liraya pazarlıyor. Kimbilir hangi hakikati bulmaya yardımcı olacaksa...
Bu liste daha uzar gider... Yiyip yiyip zayıflatan hap içerek zayıflamak isteyen kilolular gibi, zamane insanı da beş günde gerçekleşecek mucize kurslarına bel bağlıyor. Onların zaaflarını sömürecek şartalan bol. İnanacak olduktan sonra üç-beş günde içinizdeki dişiliği keşfetmek, içinizdeki guruyla tanışmak, içinizdeki zincirleri kırmak vs vs yüklüce bir parayı gözden çıkardıktan sonra kolaycacık oluveriyor. Bu yöntemlerin ortak yönü minimum çaba, maksimum değişim vaat etmesi. Nevşah Fidan örneğinin en acınası çelişkilerinden biri de kendini çok güzel çok başarılı falan bulan bir spiritüellanın sizi "hakikat"le tanıştırmayı vaat etmesi. Ama tabii ki spiritüellalar için "hakikat"in tanımı yeryüzünde bir yerlerde, birilerinin cüzdanında saklı olmalı.
Yazdıklarını ibretle,merakla okudum.Bu da hırsızlığın bence insanların manevi duygularının süğüşlenerek yapılması,Olayın geçtiği ortamı atolye düzenini, uygulanan çalışmaları gözümü kapatıp hayal etmeye çalıştım.Çok treji komik geldi,Hele rahatsızlanan iki kişiye ziyadesiyle üzüldüm. Katılarak şifa bulma umuduyla arayışa geçen insanlarla; kaba tabir olacak ama; kafa bulup ceplerine el uzatıp keselerini doldurmaya odaklanmış şarlatanlar, Hakikat sömürücüleri.teşekkür ederim.Aydınlatıcı yazınız çin.Bu olayı bizzat yaşımış, gözlemlemiş görüp dillendirmişsiniz.Pek çok kişinin yaptığı gibi sineye çekmemişsiniz.Kutlarım.
YanıtlaSilKesinlikle sizinle hem fikirim. Bizleri aydınlatan bu arkadaşımıza canı gönülden teşekkürümü iletiyorum. Böyle soyguncuların varlığına yazık ki şahit kalıyoruz.
SilHem fikir olanlar ve olmayanlar. Zamanı gelenler ve gelmeyenler. Panik atak mı? Orada olanı anlasanız eminim ben de ben de istiyorum diyeceksiniz. Soyguncu mu?
SilSakız mı? Onun dünyasında sakız ne? Soyguncu kim? Size kim öğretti sakız çığnemenin kötü bir şey olduğunu. Hep öğretilenler kaplıyor dünyamızı. Ne düşünüyorsan hakikat tersindedir demiş derviş. Sorgula, düşün, tefekkür et derim. Ne ile yargılıyorsunuz.Size doğru diye öğretilenler ile değil mi? Kuantum alanını araştırın.Eleştirenlere kuantum alanından bakabilseniz inanın güler geçersiniz. Zaman aydınlanma çağı. Hadi ama başınızı kuma gömmeyin. Hakikatten nasıl bakabilirim deyin. Araştırın, okuyun, dinleyin bu konudaki üstatları. Bu arada şunu da söyleyeyim. Mucize kursu çok araştırılmış, mükemmel sonuçlar ortaya koyan, hiç hakikatle ilişkisi olmayan insanları uyandıran, adı gibi mucizeleri deneyimleten mükemmel bir program. Deneyin. Zamanı gelenler hakikati buluyor. Belki sizin de zamanınız gelmiştir.
Önerileriniz için teşekkür ederim. Hakikati arama yolculuğum ölene kadar devam edecek. Ancak peşine takılmam gereken insanı ayırt etme konusunda beni yanıltmayan bir gönül gözüm var. Allah herkese nasip etsin. Narsistlerden ve materyal dünyaya gereğinden fazla yapışan insanlardan uzak tutup bizi gerçek bilgelerle karşılaştırsın.
SilSakız konusundaki uyarınız beni düşündürdü. Yazımı tekrar tekrar okuyup kendi düşüncelerimi de yeniden değerlendirdim. Eğitimciyim. Sınıfa sakız çiğneyerek girsem öğrencilerimin ne düşüneceğini sorguladım. Sakız sadece sakız değildir. Bir topluluğun karşısında konuşma yapmak üzere ağzında sakızla çıkmak bir mesaj içerir. Bir toplumda yaşadığımıza göre bu toplumun kültürel kodları ve göstergeleri olacaktır. Bu göstergeleri yadsıyamayız, sakız nedir ki diyemeyiz. Davranış kodlarımızla karşımızdakine seni sayıyorum da diyebiliriz seni yok sayıyorum da... Dolayısıyla bakış açınız bana doğru gelmedi. Siz de bunu düşünün.
Silacaba 2.gittiğiniz ve memnun kaldığınız nefes eğitmeni kimdi?adını yazar mısınız?güvenilir ve işinin ehli bir nefes koçundan eğitim almayı düşünüyorum.
YanıtlaSilBen Nevşahın mucize kursuna katılmış biriyim.hayattaki çoğu şeyi sizin gibi sorgulayabilen..fakat orada başka birşey var 5 gün kaldım kampta ve aslında oradaki 100 kişiyle değil kendinizle tek başınıza kalıyorsunuz.hayatımı nefesten önce ve sonra olarak ayırmama sebep oldu..ve kamp bitince hayata geri döndüğümde hayatımdaki herşey birden bire kolay akışa girdi ,,ve özgürleştim..oradaki niyetim hep buydu..aradan bir sene geçti o kadar iyi geldi ki hala mutlu ve huzurluyum..Nevşah öyle sakız çiğneyen bi kadında değil ayrıca değişik bir frekansı var o frekans çözüyor bence herşeyi..
YanıtlaSilBen aslında size yanıt yazmıştım ancak yanlış bir şey yapmışım ki yorum görünmüyor. Geç de olsa yanıtlayayım. Ben burada bire bir yaşadığım deneyimleri aktardım. Burada N. Fidan'ın TV ekranlarında ve sosyal medyada kendini soktuğu durum ortadadır. Bunların üzerine söylenecek bir şey yok. Frekansla kastettiğiniz durum benim yadsıdığım bir şey değil. Fakat frekansımızı yükseltmek kendisine kaldıysa işimiz zor.
SilŞahsen kendisini tanımam ancak burdaki yorumları okuduğumda onda görüp yargılanan hal içinde bir yorum yazdığınızı fark ettim. Buraya eklemek istedim.
YanıtlaSilDoğru fark etmişsiniz. Eşcinselliği tedavi ettiğini söyleyen, kendisini çok güzel,zeki bulduğunu sosyal medyada ilan etme ihtiyacı duyan birine üzülür ve istemeden de olsa yargılarım.
SilBu kadınn kimdir necidir nefesle insanları kandırıyor . üfürükçü hacılardan hocalardan farkı yokk devletin bu tip insanlara karşı önlem alması gerekli .
YanıtlaSilŞunuda iletin kadınlar gögüs kafesinden erkekler karın bölgesinden nefes alır çogunluk böyledirrr. Tlf bilen var ise atsın bana bi zahmett ....
Borgata Hotel Casino & Spa - Mapyro
YanıtlaSilFind Borgata Hotel Casino & Spa, 과천 출장마사지 Atlantic City (NJ) 춘천 출장안마 location map. See 100 공주 출장안마 photos and 33 tips from 구미 출장마사지 2102 visitors to Borgata Hotel Casino & Spa. "This is the 광명 출장마사지